49- Ganimetten Beşte
Birin (Humusun) Taksim Edilmesi
ı. Cabir b. Abdillah
- - (-)
13416 (1)- Ebu'z-Zübeyr
der ki: Cabir b. Abdillah'a: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
beşte biri (humusu) ne yapardı?" diye sorulduğunda: "Onunla birini
donatıp Allah yolunda (cihada) gönderirdi. Sonra başka bir adamı ve sonra başka
bir adamı" karşılığını verdi.
[Hasen]
Diğer tahric: İbn Ebi
Şeybe (12/435) rivayet etti.
2. Cubeyr b. Mutim
- - (-)
13417 (1)- Cubeyr b.
Mut'im der ki: Hayber günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yakınlarının beşte bir (humus) payını Haşim oğulları ile Muttalib oğulları
arasında taksim ettiği zaman ben ve Osman b. Affan yanına gelerek: "Ey
Allah'ın Resulü! Bunlar Haşim oğullarıdır ki Allah'ın seni onların içerisinden
kılması sebebiyle onların üstünlükleri inkar edilmez. Fakat kardeşlerimiz
Muttalib oğullarına verip de bizi bıraktın. Oysa bizimle onların sana olan
yakınlığı birdir" dedik. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) parmaklarını birbirine geçirip: ''Onlar beni ne Cahiliye döneminde, ne
de İslamiyet döneminde hiç bırakmadılar. Bu sebeple Haşim oğulları ve Muttalib
oğulları tek şeydir'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(3140, 3502, 4229), Ebu Davud (2978-80), Nesai 7/130/4137), İbn Ebi Şeybe 14/46
(18721) ve Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de 2/140 (1591) rivayet ettiler.
13418 (2)- Cubeyr b.
Mut'im der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Haşim oğulları
ile Muttalib oğullarına pay verdiği gibi, ne Abdi Şems oğullarına, ne de Nevfel
oğullarına beşte bir paydan (humustan) bir şey vermedi. Ebu Bekr de humusu
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in paylaştırdığı gibi paylaştırdı.
Ancak Ebu Bekr, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yakınlarına Allah
Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdiği kadar vermedi. Ebu Bekr'den
sonra Ömer de, Osman da humustan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yakınlarına verirdi."
[Sahih]
13419 (3)- Cubeyr b. Mut'im
bildiriyor: Huneyn günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yakınlarının
beşte bir (humus) payını Haşim oğulları ile Muttalib oğulları arasında taksim
ettiği zaman kendisi ve Osman b. Affan, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanına gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Kardeşlerimiz Muttalib
oğullarına ve Abdi Menaf oğullarına verip de bizi bıraktın. Oysa bizim sana
olan yakınlığımızla onların yakınlığı birdir" dediler. Bunun üzerine Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben Haşim oğulları ile Muttalib
oğullarını bir görüyorum'' buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Haşim oğulları ile Muttalib oğullarına pay verdiği gibi, ne Abdi Şems
oğullarına, ne de Nevfel oğullarına beşte bir paydan (humustan) bir şey
vermedi.
[Sahih]
3. Bureyde
- - (-)
13420 (1)- Abdullah b.
Bureyde, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz.
Ali'yi ganimetin beşte birini taksim etmesi için Halid b. el-Velid'e gönderdi
-bir defasında Revh rivayetinde: "Beşte bir payı alması için" dedi-o
Ali, sabahlamış ve başından su damlıyordu (gusletmişti). Halid bana Ali'yi
kastederek: "Şunun ne yaptığını görüyor musun?" dedi. Ben de Ali'den
nefret ederdim. (Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldiğimizde
durumu kendisine anlattım.) Bana: ''Ey Bureyde! Ali'den nefret mi ediyorsun?''
buyurduğunda: "Evet" karşılığını verdim. Bunun üzerine: ''Ondan
nefret etme'' buyurdu -bir defa Revh rivayetinde: ''Onu sev. Çünkü onun beşte
birdeki hissesi aldığından daha fazladır’’ ibaresi geçmiştir-.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(4350) rivayet etti.
13421 (2)- Bureyde
bildiriyor: Kendisi bir meclise uğradı. Orada Ali'den birşeyler almaktaydılar.
Yanlarında durdu. Bureyde şöyle devam etti: Ali'ye karşı içimde bir şey
(nefret) vardı. Halid b. el-Velid de aynı şekildeydi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) beni, komutasında Ali'nin bulunduğu bir müfreze ile gönderdi.
Esirler ele geçirmiştik. Ali beşte bir hisseden (humustan) kendine bir cariye
aldı. Bunun üzerine Halid b. el-Velid: "Sakın ha!" dedi. Allah
Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldiğimizde olanları kendisine
anlatmaya başladım ve: "Ali beşte birden kendine bir cariye aldı"
dedim. Ben öne eğik biri idim. Başımı kaldırdığımda Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in yüzünün değiştiğini gördüm. Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bana: ''Ben kimin mevlası isem, Ali de onu mevlasıdır''
buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Eb!
Şeybe (12/57), İbn Hibban (6930) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8144) rivayet
ettiler.
13422 (3)- Abdullah b.
Bureyde, babasından naklediyor: Ali'den o kadar nefret ettim ki kesinlikle hiç
kimse ondan o kadar nefret etmemiştir. Kureyş'ten bir adamı da sırf Ali'den
nefret ettiği için çok sevdim. O adam süvari olarak savaşa gönderilirken sırf
Ali'ye nefret duyduğu için ona eşlik ettim. Savaşı kazandık ve cariyeler elde
ettik. Adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir mektup yazarak
ganimetin beşte birini ayırması için birini göndermesini istedi. Bunun üzerine
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali'yi gönderdi. Cariyeler içinde
Vasife cariyelerin en iyisi idi. Ali beşte biri ayırdı. (Çadırından yıkanmış
olarak) başını kapatmış bir şekilde çıktı. Kendisine: "Ey Ebu'l-Hasan! Bu
nedir?" dediğimizde: "Cariyelerin içinde olan Vasife'yi görmediniz
mi? Ganimeti taksim edip beşte biri ayırdım. O da beşte bir olan kısma düştü.
Sonra da Ali'nin ailesinin hissesine düştü. Sonra da Ehl-i Beyt'in hissesine
düştü. Ben de onunla ilişkiye girdim" karşılığını verdi. Bu kişi Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir mektup yazarak bu durumu bildirmek istedi.
Ben de: "Beni gönder" dedim. O da durumu doğrulamam için beni
gönderdi. Mektubu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürdüğümde
okuyup:
"Doğru
söylüyor" demeye başladım. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) mektubu ve elimi tutarak: ''Ali'den nefret mi ediyorsun?'' diye
sordu. Ben de: "Evet" cevabını verdim. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Ondan nefret etme. Eğer onu
seviyorsan onu daha da fazla sev. Muhammed'in canı elinde olana yemin olsun ki
Ali'nin ailesinin beşte birdeki payı Vasifelden daha fazladır. '' Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu sözünden sonra benim için Ali'den daha sevgilisi
olmadı.
Abdullah der ki:
"Kendisinden başka ilah olmayana yemin olsun ki bu hadiste benimle
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arasında babamdan (Bureyde'den) başka
kimse yoktur."
[Hasen]
Heysemi (14731) der ki:
"Ahmed rivayet etti. Abdullah el-Celil b. Atiyye dışında ravileri Sahih'in
ravileridir. O da güvenilirdir. İşiterek nakilde bulunur gevşeklik vardır
4. Hz. Ali
- - (-)
13423 (1)- Abdurrahman
b. Ebi Leyla der ki: Müminlerin emiri Ali'nin şöyle dediğini işittim: Ben,
Fatıma, Abbas ve Zeyd b. Harise, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yanında toplandık. Abbas: "Ey Allah'ın Resulü! Ben yaşlandım, kemiklerim
zayıfladı ve ihtiyacım çoğaldı. Ey Allah'ın Resulü! Eğer uygun görürsen bana
yiyecekten şu kadar şu kadar ölçek verilmesini " emret" dedi. Bunun
üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''(Tamam) yaparız''
buyurdu. Sonra Zeyd b. Harise: "Ey Allah'ın Resulü! Bana bir arazi
vermiştin ve onunla maişetimi sağlamaktaydım. Sonra onu benden aldın. Eğer uygun
görürsen onu bana geri ver" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''(Tamam) veririz'' buyurdu. Sonra ben: "Ey Allah'ın Resulü!
Allah'ın Kitab'ında zikri geçen şu humustab hakkımızın taksimine beni
görevlendirsen ve sen hayatta iken bu işi ben bir yapsam ve sonradan kimse bu
konuda bizimle ihtilafa düşmeşe" dedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Bunu da yaparız'' buyurdu. Sonra beni bu konuda görevlendirdi ve
kendisi hayatta iken bu taksimi yaptım. Sonra Ebu Bekr bu konuda beni
görevlendirdi ve o da hayatta iken bu taksimi yaptım. Sonra Ömer bu konuda beni
görevlendirdi ve o da hayatta iken bu taksimi yaptım. Nihayet Ömer'in
halifeliğinin son zamanlarında ona birçok mal geldi.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(3/17, 108) ve Hakim (2/128) rivayet etti.
Heysemi (9/14):
"Ravileri güvenilir kişilerdir" dedi.
5. İbn Abbas
- - (-)
13424 (1)- Yezid b.
Hürmüz bildiriyor: Necde el-Haruri, İbnu'z-Zübeyr'in fitnesinden çıkınca İbn
Abbas'a bir mektup yazarak ganimetten beşte bir payı sorup: "Kimin olduğu
görüşündesin?" dedi. İbn Abbas cevap olarak şöyle yazdı: "Bu, bizim
hakkımızdır. Yani Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yakınlarının
hakkıdır. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu yakınları arasında taksim
etti. Ömer de bize ondan bir şey sunmuştu. Biz onun hakkımız olmadığını
öngördük ve kabul etmeyip iade ettik."
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(2982) ve Nesai (7/128) rivayet ettiler.